ÖZGÜVEN İLE 10 DAKİKA



 
Tepesine kadar özlem dolu 60 gün


Turan GÜLTEKİN/ HÜRRİYET
İHALEYE fesat karıştırmak suçundan 8 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldıktan sonra İsveç’e giden ve 60 gündür Dikili’den uzak kalan Belediye Başkanı Osman Özgüven, “Dikili burnumda tütüyor, çok özledim. Yanımda bütün dostlarımdan birer parça var. Güzel bir haber bekliyorum” dedi.

Santral telefonu bağladığında ben sesini tanımakta zorlandım ancak o benim sesimi hemen tanıdı. “Turan oğlum sensin değil mi? Çok özledim seni yahu” oldu ilk sözü. “Osman Abi benim, ağlıyor musun?” diye sorduğumda ise “Ağlamıyorum. Biraz üşütmüşüm. Sesim o yüzden çatallı. Soğuk burası. Dışarıda lapa lapa kar yağıyor. Ağlamıyorum ama her gün ağlamaktan beter oluyorum” diye yanıtladı. Bana sorarsanız her zaman berrak, net olan sesi üşütmekten değil de hasretten çatallaşmış, bulanıklaşmıştı. Vatan hasreti, Dikili hasreti, çoluk çocuk hasreti, dost hasreti…
Benim için Osman Ağabey’in sizler için Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven’in hapis cezası kesinleştikten sonra İsveç’e gitti. Gidişininin bugün 60. Günü. Hiç bu kadar uzun süre konuşmamazlık etmemiştim babamla yaşıt olan ağabeyimle. Ancak malum şartlar. Bu kadar günden sonra yaklaşık 10 dakika süren konuşmamız tepesine kadar özlem, hasret dolu 60 günün kısacak bir özeti gibi oldu. “Yine başımı belaya mı sokacaksın benim” dedi şakayla. Bu laf 2008 yılında Osman Ağabey Dikili’de 10 ton’a kadar suyu halka bedava verdiği için Sayıştay tarafından hakkında soruşturma açıldığı haberini yazdığım günden beri aramızdaki en büyük şakadır. Türkiye’de bilmeyenler O’nu bu haber üzerine tanıdı. Kimi “Dikili’nin Castro”su dedi kimi “Küba değil, Dikili” dedi. Bedava su ile ilgili haberler ülke gündemine bomba gibi düştü. Yargılandı ancak ceza almadı su davasından. Ardından Kasım 2012’de araç alımı ve eski ilçe garajının satışıyla ilgili iki ihaleye fesat karıştırmak suçundan kendisi ve on belediye çalışanına iki ayrı davadan verilen toplam 8 yıl 4 ay hapis cezası Yargıtay 5. Dairesi tarafından onandı. Osman Ağabey’in hasret dolu günleri işte o tarihte başladı ve haksız yere cezalandırılmayı içine sindiremediği için İsveç’in yolunu tuttu. Bugün Dikili’den uzak 60. Günü. Dün Nazım Hikmet’in 111. doğumgünüydü. Dikili’de yaptırdığı Nazım Hikmet Anıtı’nda tören yapılmasını istedi. Bir de kaydettiği sesini gönderdi. Sesini duyuramadığı Dikili’si duysun diye… İşte aşağıda Osman Özgüven’in ağzından 10 dakikalık konuşmanın özeti.

Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum
İptal edilmiş, yapılmamış bir ihaleden dolayı ceza aldıklarını, bunun dünyanın hiçbir yerinde görünmediğini dile getiren Osman Özgüven, “Hiçbir şey yapmıyorum. Çünkü yapacak birşeyim yok. Ne yapmam gerektiğini de bilmiyorum açıkçası. Önümüzdeki birkaç günü bekledikten sonra ne yapacağıma karar vereceğim. Biraz kendime geleyim. Hoş bir olay değil. Suçsuz yere bir yığın insan ceza aldı. Yapılmamış ihaleden dolayı sorumlu tutuluyoruz. Bu dünyada görülmemiş bir şey. Olmamış bir suçtan dolayı ceza yedik. Arkadaşlarım hapiste. Onları düşünmediğin bir dakikam bile yok. Haksız yere içerde tutuluyorlar. Bütün suçları ihale komisyonuna üye olmak. Bu ceza değil, infaz o da bize denk geldi” dedi.

Umutsuz yaşanmıyor
Bakanlar Kurulu’ndan TBMM’ye gönderilen 4. Yargı Paketi’nin sonucunu beklediğini ifade eden Özgüven, “Aslında umudum yok ama insanoğlu umutsuz yaşayamıyor. Ufak ta olsa insanın içinde bir umut oluyor. Pek bir şey beklemesem de içimde ufak bir umut var. Bekleyip göreceğiz. Çıksın bakalım şu yargı paketi o zaman belli olacak ne yapacağımız. Müjdeli bir haber değil, güzel bir haber bekliyorum” diye konuştu.

Haksızlık yapıldı
Kendisi ve arkadaşlarına haksızlık yapıldığına inandığını belirten Özgüven, “Ortada büyük bir haksızlık var. Haksızlık yapıldı bize ancak ne yapalım bugünkü iktidarın bakış açısı. Bu haksızlığın bir an önce giderilmesi gerekiyor. Bize işlenmemiş suçun cezası verildi. Az önce de söylediğim gibi infaz yapıldı. Bunu hep yapıyorlar. İzmir Büyükşehir Belediyesi davasında da yaptılar. Başka konularda da yaptılar. Bu böyle devam etmeyecek hele böyle bitmeyecek” dedi.

Kavgaya devam
Ömrünün mücadele ile geçtiğini, mücadeleden yılmadığını, bundan sonra da yılmayacağını anlatan Özgüven, “Kavgam sonuna kadar sürecek. Gerek bu dava ile gerekse de hayat kavgam eskisi gibi sürecek. Çünkü tarihte kötülük hiçbir zaman galip gelmedi. Hep iyilik kazandı. Bundan sonra da böyle olacak. İyilik mutlaka kötülüğü yenecek. Davayla ilgili olarak bütün itirazlarımızı yaptık. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na, Anayasa Mahkemesi’ne itirazlarımızı yaptık. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar gideceğiz” diye konuştu.

Duygusal anları
Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven konuşmasının en duygusal anlarını günlerinin nasıl geçtiğini sorduğum zaman yaşadı. Görevi süresince hiç izin yapmadığını belirten Özgüven, “20 yıla yakın belediye başkanlığı görevim var. Hiç izin yapmadım. Bunu bir dinlence olarak kabul ediyorum. Bol bol kitap okuyorum. İnternet sayesinde Türkiye’deki gelişmeleri, Dikili’deki gelişmeleri takip ediyorum. Hayat mücadelemi kaleme alacağım onun için hazırlık yapıyorum. Kafamı toparladıktan sonra mutlaka yazmam gerekir diye düşünüyorum. Ülkemi, İzmir’i, Dikili’yi, ailemi, dostlarımı, belediyeyi, çalışanlarımı çok özlüyorum. Kalbimde herkesten bir parça var. Canım sıkıldığında o parçaları düşünerek biraz rahatlıyorum. En çok hasret ağır geliyor. Uzakta kaldığım herkese selam ediyorum” dedi.

Nazım için tören
Nazım Hikmet’i, Dikili’de yaşatmak için bir anıt diktiklerini sözlerine ekleyen Özgüven, “Bir köy mezarlığına gömülmek istedi Nazım. Biz onu Dikili’de yaşatmak istiyoruz. Onun için bir anıt yaptırdık. Bugün onun 111. doğumgünü şu saatlerde anıtta tören yapılıyor. Nazım’ı memlekete sokmayanların adları şu an kimse tarafından bilinmiyor, kimse onları anmıyor ancak Nazım’ı dünya biliyor, dünya anıyor” diye konuştu ve konuşma bu sözlerle bitti.

Yorumlar

Popüler Yayınlar