BAHAR KOKUSU

Karaburun’un Saipaltı Köyü’nün tarihini köylülerin bile unuttuğu camisinin minaresinden ikindi ezanı okunduğunda nergis bağlayan eller köy çeşmesinde yıkanır köyün erkekleri namaza durmuş cemaat gibi avluya dizdikleri nergis demetlerinin arasından geçerek girerler camiye…

Karaburun’da bahar nergislerin çiçek açmasıyla başlar. Nergis, denizden yeni çekilmiş balıkların sergilendiği tezgahlara, pazarda satılan zeytine, rokaya, portakala yarenlik eder.

Efsaneye göre kendine âşık olanlara aldırmayıp, onları karşılıksız bırakan ve çok güzel bir peri kızı olan Ekho, bir gün avcı Narkissos’u görür. Çok yakışıklıdır Narkissos, Echo ilk görüşte aşık olur. Narkissos peri kızı Echo’nun aşkına karşılık vermez. Kara sevdalı Echo günden güne erir, içine kapanır, güzelliğinden geriye sesi kalır ve sonunda ölür. Kemikleri kaya, sesi ise kayalara çarpan yankı olur. Çok kızar Olimpos’un tanrıları. Narkissos’u cezalandırmaya karar verirler. Günlerden bir gün ava çıkan Narkissos susamış ve bitkin bir halde nehir kenarına gelir, su içmek için eğildiğinde kendini görür. Daha önce farkına varmadığı güzelliği karşısında adeta büyülenir, olduğu yere çakılır, kımıldayamaz. Kendi kendine aşık olmuştur. O an oracıkta yemeden içmeden kesilir, günden güne erimeye başlar. Echo gibi günden güne erimeye başlar nehir sularındaki yansımasını seyrederek tüketir ömrünü. Ölür. Öldükten sonra vücudu nergis çiçeğine dönüşür...

Efsanede anlatılanın aksine Narkissos kadar bencil değildir nergis çiçeği. Narkissos Echo’dan aşkı sakınmıştır ama nergis kokusunu kimseden sakınmaz. Diyarbakır’da, Samsun’da da yetişir nergis İzmir’de de. İzmir’deki farklıdır. Diyarbakır ve Samsun’da nergis sonbaharı, İzmir’de nergis ilkbaharı getirir. Şubat geldi mi Saipaltı, Kösedere, Sarpıncık, Bozköy ve Ambarseki’de yetiştirilen nergisler Karaburun’dan tüm Türkiye’ye yayılmaya başlar. Sokaktan aldığımız bir demet nergis birkaç günlüğüne de olsa odamıza bir nefes bahar getirir...